Bakın
darbe konusunu tamamen bir kenara bırakarak konuşuyorum çünkü
derdim bizimkilerle. Samanyolu TV başta olmak üzere hükümet ve
sözcüleri Mısır'daki generalin ABD'ye yakın biri olduğu için
bunları yaptığını ima ediyor.
Bu
kanal kimin (biliyoruz, malumunuz);
Bu
adam ABD'de yıllardır yaşamıyor mu (yaşıyor hem de krallar
gibi);
Orada
ki oturma iznini kim vermiş (Türkiye yabancılar şubesi değil
heralde, Meksika sınırından kaçak olarak da girmediğine göre);
Bu
şahsın güdümündeki başbakan (bakmayın siz tatlı-sert
kavgalarına) ABD'yi en çok ziyaret eden başbakan olarak tarihe
geçiyor mu (evet geçiyor);
Son
gezisi hakkında partisi ve "yandaş basın" allı pullu
laflar etmiyor mu (evet çarşaf çarşaf yazdılar bu yağmurda
nasıl beraber ıslandıklarını);
Başbakanın
çocukları bile ABD'de okumadı mı (hem de bazı işadamlarının
parasıyla);
ABD
başkanı Türkiye ziyaretinde başbakanla beraber camilerde
ayakkabılarıyla gezmedi mi (görmediyseniz hemen bu hafta ki
fotoğraflara bakın, hem de gazdan falan kaçmıyorlardı, gayet
adım adım arşınladılar, caminin içinde durup tarihi bilgiler
aldılar);
Neredeyse
Suriye'yle savaşa girmemizi neden olacak sertliği isteyen ABD'yi
harfi harfine dinlemiyor mu AKP (dinlese yine iyi, nasıl yaransam
diye dinlemekle kalmıyor üstüne de ekliyor);
Diyeceğim
şu ki bunlar için ne kadar ABD o kadar köfte. Köftenin altı
fazla mı yandı, hooop çevir öbür tarafını pişir. Evet aynen
böyle döndüre döndüre...
Yanına
da patlat bir ayran, afiyetle ye!
Doruk da Chapuller
No comments:
Post a Comment