- Evinizde, işyerinizde ya da gittiğiniz herhangi bir yerde bindiğiniz asansörün halatının ne zaman kopup düşeceğinizi;
- Bindiğiniz ya da yolda yanından geçtiğiniz taksinin bagajındaki LPG tankının ne zaman patlayacağını;
- Oturduğunuz ya da misafir gittiğiniz evin hangi şiddette bir depremde yıkılabileceğini;
- Önümüzde ki bir kaç gün ya da yıl içinde ülkenin neresinde bir deprem olabileceğini ve o depremin ne kadar size, evinize ya da komşularınıza ne kadar hasar verebileceğini;
- Evlerinizde ki doğal gaz ya da kalorifer tesisatının ne zaman kaçak yapmaya başlayacağını;
- Çalıştığınız fabrikada ya da işyerlerinde kullanılan basınçlı kapların, tüplerin ne zaman patlayacağını, vinçlerin halatlarının ne zaman kopacağını;
B-İ-L-E-M-E-Z-S-İ-N-İ-Z!
Bunlara benzer, hayatımızda her gün karşı karşıya olduğumuz onlarca, yüzlerce örnek daha sıralanabilir elbette… Bugüne kadar, çevremizde olup biten ve hayatımızın içinde ki yaşamsal riskleri, objektif ve bilimsel kriterlere göre değerlendiren kurum TMMOB’du. Artık değil…
Bir gecelik bir operasyonla, bir yasayla tüm bu bağımsız denetim yetkilerini TMMOB’un elinden aldı hükümet… Artık, müteahhit cenneti Türkiye’de, herkes hiç bir denetime takılmadan istediği tehlikeyi üretecek, işine gelmeyen önlemi almayacak ve bizler her gün, her gittiğimiz yerde, “başımıza nereden bir felaket gelecek?” diye bekliyor olacağız.
No comments:
Post a Comment