Saturday, June 22, 2013

O değil de, bütün bu tepkiyi sandığa nasıl yansıtacağız?

BDP kendi tabanından kaybettiği oyları geri aldı belki, o tamam...

Diğerleri? Hiç sanmam.

Yeni bir parti? Tamam ama bu çokseslilikle kolay olmaz sanki.

CHP? Üç aya kalmaz eritirler o desteği...

Gavurun "grassroots" dediği bu tür hareketler, batıdaki birçok sistemde bire bir ve doğal bir şekilde sandığa yansır çünkü seçmen partili kimliği de olsa şahıslara oy verir. Burada senelerdir İzmir'den CHP'ye oy veren ben, CHP'li İzmir milletvekillerinin yarısını tanıyorum belki (onların çoğu da hapiste). (Kendi bölgeminkileri araştırdım, o ayrı.) Diğer partilerin İzmir milletvekillerininin (adaylarının) çoğunu tanımıyorum bile neredeyse. Niye? Listeye, partiye oy veriyoruz çünkü. E bu durumda oradaki direnişçiyi de, direnişçiye karşı geleni de ipleme mecburiyeti yok o milletvekilinin.

Bu durumda... Bu muazzam tepkiyi... 9 ay içinde... nasıl sandığa yansıtacağız?

(Ha bu noktada Atakan Gürkan'ın paylaştığı yazıdaki "dalga geçmeyelim" kısmı daha önem kazanıyor. Etik-ahlaki doğruluğunu kabul edip bir yana bırakırsak: Direnişçilerin tek sesi, kemikleşmiş tabanı yok ki tabana oynasınlar... E bu durumda: Dalga geçilmemesi lazım. Dalga geçen yazıların varlığını bunca baskının altında doğal karşılıyorum, çıkış yok çünkü. Size yapılan bunca baskıya karşı "Metin ol evladım" demek abes kaçabilir, doğru olan o olsa da. Ama en azından taktik olarak düşünmek de lazım.)

No comments:

Post a Comment