Saturday, June 15, 2013

Lütfen Dikkat Edin

Benim hükümet taraftarı, ya da protesto karşıtı arkadaşlarım:
Maalesef yalan haberler gönderildiğini ispatlarıyla göstererek kandırmaya çalışıyorlar. Şunu bilmeliyiz ki, o yalan fotoğrafları da ilk başta medyaya yayanlar, zulmedenlerin ya da halkımızı bölmeye çalışan provokatörlerin ta kendileridir.

Bu yalanların ortaya çıkması açısından o fotoğrafların ve yalanların paylaşılması önemli görünebilir, ama bunlar, diğer zulümlerin yalan olduğu anlamına gelmiyor kesinlikle! HalkTV'yi seyredelim ve canlı yayında olan gerçekleri görelim lütfen. Lütfen sadece ve sadece protestocuları karalamaya yönelik yalan olduğu ispatlanan haberleri paylaşmayalım. Her türlü gerçeği cesurca paylaşalım.

1990'lı yıllarda başörtülü arkadaşlarımız, akrabalarımız okullardan, devlet dairelerinden, asker anaları, asker hanımları orduevlerinden uzaklaştırılırken nasıl tepki gösterdiysek, o kardeşlerimizle omuz omuza Ankara'da, ODTÜ'de yürüdüysek, şu anda da aynı duygularla tepki duymalıyız şu yapılanlara. Allah insanların kalplerinden kin, intikam, nefret duygularını kaldırsın, yalancılara, gerçeklerden kaçıp kafalarını kendi menfaatleri için kuma gömenlere doğru yolu ve gerçekleri göstersin. Her zaman doğrunun, gerçeğin, mazlumun yanında olmamız, ve zulmedenlere tepkimizi göstermemiz insani bir borcumuzdur.

Ve benim hükümet karşıtı, ya da protestoları destekleyen arkadaşlarım:
Şu noktadan sonra RTE'a ve hükümete tepkilerimizi sandık başında, ve siyasi platformlarda yapmak şart bence. Ama lütfen, eğer Gezi parkına, Taksime kendi çocuklarımızın gitmesine engel oluyorsak, ya da kendiniz bizzat gitmiyorsak, lütfen olayları iyice duygusallaştıran şekillerde 'TOMA'ya rağmen, direnişe devam, gaz bombaları bize zır gelir' tarzı insanları galeyana getirmekten başka bir işe yaramayan söylemlerden kaçınalım. RTE, geri adım atmadı, atmıyor, ve de atmayacak. Maalesef, bu olgunluğa sahip değil. Bunun karşısında gencecik çocuklarımızı, kardeşlerimizi daha fazla tehlike altına sokacak tüm söylemlerden kaçınalım. 21. yüzyıldayız, ve protestoların ses duyurması için illa birilerinin canını, ya da uzuvlarını kaybetmesi gerekmiyor. Dikkat edin lütfen, o kadar anlamsız olaylar, ve de anlamsız zulümler yapılıyor ki, bu olayların bu kadar göründüğü kadar basit olmadığı ve olayların başka noktalara çekilmeye çalışıldığı çok aşikar. Neden bilmiyorum ben, ama Türkiye çok ilginç bir süreçten geçiyor, çok çok endişeliyim... Böyle zamanlarda, farkında olmadan, çocukların, gençlerin zarar görmesine, ve memleketin karanlık yerlere sürüklenmesine nasıl engel olabiliriz, onları düşünmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Şu anda bir çözüm öneremiyorum maalesef, ama mesajlarımızda bölücülükten uzak, duygusal şeylerden uzak durmak bile önemli bir adım sanıyorum. Kesinlikle tepkisiz kalalım demiyorum, ama artık farklı şeyler yapmak zamanı.

Ben hiç bir zaman takım tutar gibi 'parti' taraftarı olmadım. Hepsini yeri geldiğinde eleştirdim, hepsini yeri geldiğinde de savundum. Bu yüzden de hiç bir siyasi ya da dini grup tarafından da tasvip edilmedim. Kendime özel, dini ve siyasi görüşlerimden de taviz vermedim. Her zaman mazlumun yanında, zulmedenin de karşısında oldum diye düşünüyorum, ve bundan dolayı da gönlüm çok ferah.

Bizler, arkadaşlarımızın, akrabalarımızın başörtüsünü söküp atmak isteyenleri zamanında desteklediysek, ya da şu anda tek amacı (aralarına gerçekten de karışmış olduğundan emin olduğum provokatörlere rağmen) daha iyi bir Türkiye için uğraşan gencecik çocuklarımıza, kardeşlerimize zulmedenleri, halkı hiçe sayan bir zihniyeti, onlara çapulcu, terörist muamelesi yapanları destekliyorsak elimizi vicdanımıza koyup düşünmeli ve çocuklarımıza, kardeşlerimize nasıl bir Türkiye bırakmak istediğimizi düşünmemiz gerekiyor.

Her zaman Hakkın ve haklının yanında olmamız dileklerimle...


BBÖ

No comments:

Post a Comment