Wednesday, June 26, 2013

’Başbakan 3 çocuk yapmayana kırbaç mı attırıyor?’


Hüseyin Çelik: Üç çocuğu olmayana başbakan ceza mı verdiriyor, kırbaç mı attırıyor? Soros’un uzantıları apolitik gençleri sosyal medyayı kullanarak sokağa itti.


AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Gezi olaylarının öncesini ve daha sonra yaşananları değerlendirerek, "Soros’un açık toplum enstitüsünün uzantıları var. Türkiye’de var ve malum bunların destekleri uluslararası bazı yapılar var. Özellikle sanal medya üzerinden Sırbistan’da başlayan bu dalga bir şekilde daha önce Arap ülkelerine ulaştırıldı sonra Türkiye’ye de getirildi. Ve apolitik olan gençlik sanal ve sosyal medya kullanılarak bir şekilde sokağa itildi. Sonra bu mesele bütün gayrimemnunların birleşme noktası haline getirildi" dedi.
 
Hüseyin Çelik, son zamanlarda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bireysel özgürlüklere müdahale ettiği yönündeki eleştirlerin hatırlatılması üzeirne "Türkiye’de yıllardan beri nüfus planlaması diye bir şey var ve bu devlet eliyle yürütülür. İnsanlara ücretsiz kondom dağıtılır, spiral dağıtılır, doğum kontrol hapları dağıtılır. Devlet eliyle genelgelerle valilerin kumanda ettiği bir program halinde uygulanır. İnsanlara 'doğurma' dediğiniz zaman o müdahale olmuyor. Başbakan 'Böyle giderse nüfusumuz yaşlanır, her ailenin asgari üç çocuğu olması lazım' diyor. Üç çocuğu olmayana başbakan ceza mı verdiriyor, kırbaç mı attırıyor? Dolayısıyla aslında bu da saçma bir şey" dedi
 
Hüseyin Çelik'in açıklamaları şöyle:
 
Son dönemde Türkiye’de yaşanan Gezi Parkı olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Bunların hiç birisi tesadüf değil. 2013 Mayıs ayı bizim milletimizin tarihinde en parlak ay oldu, Selçuklu ve Osmanlı’yı da buna dahil edebilirsiniz. Mavi Marmara olayı ile birlikte İsrail bütün devlet tarihi boyunca ik defa Türkiye’den özür diledi, tazminat vermeyi kabul etti. Bu belli çevrelerde rahatsızlık uyandırdı. Sonra çözüm süreci ile birlikte PKK silahlı unsurlarını yurtdışına çekmeye başladı ve aylardan beri çok şükür terörden dolayı bir ölüm yok ve Türkiye’de bir nispi sukünet  var. Terör meselesinde çözüme gidiliyor bu ikinci en büyük gelişme. Üçüncü havaalanının ihalesiyle birlikte kamunun kasasına girecek para 46 milyar dolar. Öte yandan ikinci nükleer santralin ihalesi yapıldı bunun bedeli 22 milyar dolar. Üçüncü köprünün temeli atıldı bu 2.5 milyar dolar. IMF’e olan borcumuzun son taksidini 14 mayıs da ödedik ve Türkiye IMF defterini kapattı.Daha önce alan el konumundayken şimdi IMF’e karşı veren el konumuna geldik. Uluslararası derecelendirme kuruluşları peşpeşe Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke notunu artırdılar. Devletin borçlanma faizi 2002’de yüzde 63 iken Mayıs ayından yüzde 4,61’e düştü. Öte taraftan merkez bankası döviz rezervleri rekor bir seviyeye ulaştı 135 milyar doları buldu. Borsa İstanbul93 bin puanı aştı. Ve örnek olarak otomotiv sektörübütün mayısların rekorunu egale ederek  83 bin araç sattı.Böyle parlak bir Türkiye manzarası var. Bütün dünya küresel krizle boğuşurken, bütün dünya küçülme yaşarken Türkiye büyümeye ve gelişmeye devam ediyor.Türkiye bölgesinde parlayan yıldız olarak yoluna devam ediyor. Türkiye’de siyasi bir istikrar var ve bu siyasi istikrar ekonomik istikrar olarak görülüyor ve yine ihracat mayıs ayı itibariyle son 12 ayın ihracatı  150milyar dolara çıktı. Herhalde böyle olunca birileri bize bu ağız tadını çok gördüler.
 
Apolitik gençleri sokağa ittiler
 
Muhalefet mi çok gördü?
 
Ana muhalefet partisi 63 senedir Türkiye’de sandıktan sürekli yenilgiyle çıkmış. Bunlar daha önce iktidara gelme ümidi olarak askere bel bağlıyorlardı. Türkiye’deki demokratik standartlar yükselince, Türkiye darbelerle yüzleşince, darbecilik ve vesayet sistemi ortadan kalkınca bunlar oradan ümitlerini kestiler. Bu sefer sandıktan alamadığımız iktidarı sokaktan alabilir miyiz diye bir arayışa başladılar. Başbakan’ın karizmasının ezici ağırlığı altında ne yapacağını bilemeyen muhalefet, dünya kamuoyunda ve Türkiye’de başbakanı itibarsızlaştırma çabasına girişti.
Gezi Parkı’ndaki olaylarda önce son derece barışçıl, son derece insanlara cazip gelen yeşile duyarlılık, çevre duyarlılığı gibi masum bir gerekçeyle yola çıktı ama sonra kelimenin tam manasıyla bir vandalizme dönüştü. Maalesef üzülerek söylüyorum, bunların uluslararası desteği de var.
 
Ne gibi bir destek bu?
 
Biliyorsunuz dünyanın birçok yerinde bu Soros’un açık toplum enstitüsünün uzantıları var. Türkiye’de var ve malum bunların destekleri uluslararası bazı yapılar var.
Özellikle sanal medya üzerinden Sırbistan’da başlayan bu dalga bir şekilde daha önce Arap ülkelerine ulaştırıldı sonra Türkiye’ye de getirildi. Ve apolitik olan gençlik sanal ve sosyal medya kullanılarak bir şekilde sokağa itildi. Sonra bu mesele bütün gayrimemnunların birleşme noktası haline getirildi.
 
Türkiye’de aklıselim sahibi olan büyük çoğunluk iktidarın arkasındadır.
Ama kurtlar sisli havayı sever. Acaba bu sisli havadan yararlanabilir miyim telaşına düşenler oldu. Legal olup da Ergenekon ve Balyoz sürecinde darbecilerle birlikte olan başta İşçi Partisi ve ona bağlı birlikler olmak üzere, birçok kimse bunun içerisinde bulundu. Nitekim parkta yapılan bir ankette de parktakilerin yüzde 76’sı CHP’li, yüzde 16’sı BDP’li gerisi de yüzde bir, iki falan diğer partilere dağılıyor.
 
CNN taraflı yayın yaptı
 
Hükümet yabancı basının tavrını da çok eleştirdi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
 CNN International Türkiye’den 8 saat kesintisiz yayın yapmıştır. Boston’daki patlamada bile bu kadar uzun boylu yayın yapmayan CNN akla hayale gelmez, gerçekleri çarpıtan bir yayın yapmıştır. BBC aynı şeyi yapmıştır. Ve Kazlıçeşme’de toplanan 1 milyon 200 bin kişiyi yani AK Parti mitingini Türkiye’de AK Parti hükümetine karşı gösteri yapanlar diye sitesine koymuştur.
 
Sayın Amanpour’un yaptığı bir söyleşide başbakanımızın eski müşavirlerinden, şimdi müsteşar yardımcısı olan Sayın İbrahim Kalın kendisine bir soru sordu:  DHKP-C örgütü ABD Büyükelçiliğini bastığında terör örgütü oluyor da Taksim’de polise saldırdığı zaman niye terör örgütü olmuyor, dedi. Amanpour “show is over” diyerek programı kapattı. Şimdi bunu iyi niyetle bağdaştıramazsınız.
 

No comments:

Post a Comment